02 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
1893 depreminde tamamen yıkılan ve Sultan 2. Abdülhamid döneminde yenilenen, 2020 yılında yaşanan Elazığ depreminde de hasar gören Malatya’daki Yeni Cami’nin restorasyonu devam ediyor. Caminin Kurban Bayramı’nda ibadete açılması planlanıyor.
Malatya’nın sembolü haline gelen ve 100 yılı aşkın süredir ayakta duran Yeni Cami, 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde hasar görmüştü. Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü de depremde hasar gören caminin restorasyonu için çalışma başlattı. Caminin Kurban Bayramı’nda ibadete açılması, tarihi yapıya uygun şekilde devam eden restorasyonun ise eylül ayında sona ermesi planlanıyor.
Camideki restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Doğan, 2020 yılında yaşanan depremde birçok kültürel yapı ile birlikte Yeni Cami’nin de ağır hasar aldığını, artçı depremlere karşı tekrar hasar görmemesi için hızlı bir şekilde çalışmalara başladıklarını belirtti. Doğan, “Yaşanan depremde birçok kültr varlığımız hasar gördü. Bu yapılardan birisi de Teze Camii. Bunun üzerine biz gerekli tespitleri yaptık. Öncelikle artçı depremlere karşı tekrar hasar görmemesi için acil eylem kapsamında bir ihale yaptık. Kubbe kasnaklarında sargılar yaptık, artçılardan daha fazla hasar görmemesi için. Sonraki yaşamış olduğumuz artçı depremlerde de bunun ne kadar yerinde bir karar olduğunu görmüş olduk. Proje sürecine baktığımızda yapının ehemmiyetli olması, mesela 1965’teki depremde de hasar görmüş yapı. Zaten ilk yapı 1893’te tamamen yıkılmış bir yapıydı. Dolayısıyla nasıl bir eylem yapmamız gerektiği konusunda Aksaray Üniversitesi İnşaat Bölümü hocalarından da yardım aldık. 2020 tarihinde restorasyon sürecini başlatmış olduk” şeklinde konuştu.
Depreme dayanıklılığı arttırmak için özel ürün kullanıldı
Doğan, restorasyon sürecinde yapıların güçlendirilmesi adına yurt dışından özel bir ürün getirdiklerini vurgulayarak, “Restorasyon sürecinde gerekli söküm gibi şeyler yapıldıktan sonra ilk etapta beden duvarlarının güçlendirilmesi gerekliydi. Bu anlamda doğu ve batı da destek payandaları yapıya yapıldı. Bu destek payandalarıyla her taş bir birine kenetlenerek yapıyla ankrajı yapıldı ve yapıyla bir bütün halinde hareket etmesinin sağlanması için bütün taşlar birbirine bağlandı. Duvarlarda ejeksiyon çalışmaları yapıldı. Üst örtüde kurşunları söktükten sonra tonozlardaki çatlaklıklar biraz daha fazla olduğunun tespitini yaptık. Bunun üzerine yurtdışından özel bir malzeme getirdik ve tonozlar ve küçük kubbeler yurtdışından getirdiğimiz malzemelerle içerden ve dışardan sarılarak güçlendirildi. Yapının bir bütün halinde olması ve dağılmasının önüne geçilmesi için tıpkı araç camlarında uygulanan malzeme gibi. Ana kubbedeki hasar boyutu daha farklıydı. Kubbeyi sökmeden bu hasarın giderilmesinin imkanı yoktu. Bunun üzerine ana kubbeyi söktük. Şuanda çalışmalar içerisinde diğer çalışmaları hemen hemen tamamladık. Ana kubbenin örümüne devam ediyoruz” dedi.
Doğan, bütün imalatların neredeyse tamamlandığını, işçilik aşamalarının kaldığını ve caminin iç kısmını bayrama yetiştirmeye çalıştıklarını belirterek, “Bütün sağlam olan malzemeleri ayırdık, numaralandırdık. Hasar gören taşlar yerine yenilerini yaparak sıfırdan örüyoruz ana kubbeyi. Şu anda çalışmalarda güçlendirme mahiyetinde dediğimiz bütün imalatlar hemen hemen bitti. Şimdi ince işçilik dediğimiz aşamalara geçtik. Burada da duvarlarda sıvaları bitirdik. Tonozlarda sıvaları içerden bitirdik, dışardan da son aşamasındayız. Bir yandan da boyası yapıldı. Kalem işçilikleri noktasında kalemkarlar girdi. Şu anda da süslemelerin çalışmalarına da başladık. Biz, bayrama yetiştirmek adına bütün ağırlığımızı içeriye verdik. Ama tabii dışardaki tadilatlar daha devam edecektir ve eylül ayı gibi tamamen bütün imalatlar bitmiş olacaktır” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.